top of page

TÄ°ROÄ°D NODÜLLERÄ° (Nodüllü Guatr)

​

Tiroid bezinin içinde geliÅŸen iyi huylu tümörlere nodül denir. Özellikle iyot eksikliÄŸi olan bölgelerde yaygındır. Ülkemizde de 1990 lı yıllarda tuzlara iyot konulmasıyla yapılan iyot eksikliÄŸini giderme çalışmalarından sonra görülme sıklığı ve nodül boyutları giderek azalmıştır. Ultrasonun rutin kullanıma girmesinden sonra çok daha yüksek oranlarda nodül saptanır olmuÅŸtur ve yapılan taramalarda toplumun % 50 sinde deÄŸiÅŸik boylarda nodül bulunabilir. BüyüklüÄŸüne göre yutma güçlüÄŸü, ses kısıklığı veya nefes darlığına yol açabilir. Aktif hale gelirse fazla tiroid hormonu salgılayıp zehirli guatra yol açabilir. Nodüllerle ilgili en çekinilen durum, içinde tiroid kanseri barındırıyor olmasıdır. Bir nodülün iyi ya da kötü huylu olduÄŸunu ayırt etmede fizik muayenenin yanısıra ultrasonografi, ince iÄŸne aspirasyon biyopsisi ve bazı kan testleri çok yardımcı olur. Ultrason eÅŸliÄŸinde yapılmış ve yeterli miktarda hücre saÄŸanmış bir biyopsi sonucunda iyi huylu saptanan tiroid nodülleri, boyut artışı ya da ÅŸekil deÄŸiÅŸimi oluyor mu diye belli aralıklarla takip edilir. Bu ÅŸartların geliÅŸmediÄŸi bir kiÅŸide yukarıda sayılan ÅŸikayetlere de yol açmıyorsa tiroid nodüllerini ameliyatla çıkarmaya gerek yoktur. Kötü huylu olma ihtimali bulunan veya hastaya rahatsızlık veren nodüller cerrahi olarak çıkarılır. Sonrasında geriye kalan tiroid dokusu yeterli hormon üretemeyebileceÄŸi için tiroid hormonu ağızdan ilaç olarak verilir ve buna, aralıklarla kan tetkiki yaptırıp doz ayarlamak suretiyle ömür boyu devam etmek gerekir.

 

Tiroid Kanserleri

​

Kendini büyük oranda tiroid nodülü formunda gösterir. Tiroid kanserlerinin % 95'inden fazlası zamanında saptanır ve uygun ÅŸekilde tedavi ve sonrasında da takip edilirse tamamen temizlenebilir. Ultrason ve ince iÄŸne aspirasyonu ile tanı konulan veya ÅŸüphe edilen nodül olması durumunda cerrahi yöntemle tiroid bezi çoÄŸunlukla tamamen çıkarılıp gerekirse Radyoaktif Ä°yot Tedavisi ile geriye kalan küçük dokular da giderilerek tam tedavi saÄŸlanabilir. Sonrasında belli sürelerle kan tetkikleri, ultrason, gerekiyorsa Ä°yot 131 tarama yöntemleri ile yakın takip edilerek hastalığın tamamen ortadan kaldırıldığı veya tekrarlama eÄŸiliminde olduÄŸu anlaşılır ve gerekirse müdahale edilir.

 

Hipertiroidi (Zehirli Guatr)

​

Tiroid hormonlarının kanda yükselmesi ile oluÅŸan tablodur.  Ä°ÅŸtah fazlalığına raÄŸmen kilo kaybı, terleme, ellerde titreme, kalp çarpıntısı, huzursuzluk, uyku düzeninde bozulma,yorgunluk, kas güçsüzlüÄŸü, barsak hareketlerinde artış, kan basıncında yükselme, saç dökülmesi, bazen gözlerde belirginleÅŸme ve göz kürelerinin ileri doÄŸru çıkması, adet düzeninde bozulma gibi belirtilerle kendini gösterir. En sık görülen nedeni Graves Hastalığı (Toksik Diffüz Guatr) dır. Kan tetkikleri, ultrason, nükleer tıp tetkikleri ile ayırıcı tanısı yapıldıktan sonra nedene yönelik tedavi planlanır. Graves hastalığının tedavisi  1.5-2 yıl sürebilir. Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi, Radyoaktif Ä°yot tedavisi, tiroid operasyonu ve bazı özel tedavi yöntemleri sayılabilir.

​

Hipotiroidi (Tiroid Bezinin Az Çalışması)

​

Tiroid hormonunun yetersiz üretilmesi durumudur. Tiroid hormonu vücudun çalışma hızını ayarladığı için yetersizliÄŸi durumunda tüm vücut organları yavaÅŸ çalışır. Esas olarak halsizlik, yorgunluk, kilo alımı ve vücutta ÅŸiÅŸmeler olması, saç dökülmesi, kabızlık, kan basıncında yükselme, ciltte kuruma, adet düzensizliÄŸi gibi belirtilerle kendini belli eder. Birçok nedeni olabilir ancak en yaygını Hashimoto Hastalığıdır. Genellikle kalıcı ve ömür boyu devam eden bir durum olmakla birlikte bazen geçici de olabilir. Kalıcı olduÄŸu kan testleri ve ultrasonla anlaşıldıktan sonra eksik olan tiroid hormonu ağızdan ilaç olarak verilir. Tedavinin ömür boyu süreceÄŸini ve ilacın düzenli olarak kullanılması gerektiÄŸini bilmek önemlidir. Tiroid hormonu sabah aç karnına alınır ve sonrasında en az 30 dakika kahvaltı yapmamlıdır. Ayrıca demir ilaçları ve bazı mide ilaçlarıyla birlikte alınması emilimini bozacağından takip eden doktorun farklı zamanlarda almak üzere ayarlama yapması  gerekir.

​

Tiroid Bezi Mikrobik İltihapları(Akut-Subakut Tiroidit)

​

Genellikle bir boÄŸaz enfeksiyonunu takiben virüs veya bakteri cinsi mikropların tiroid bezine yerleÅŸmesi ve dokuyu iltihaplandırması ile oluÅŸan tablodur. Boynun ön kısmında, yutkunmakla veya baÅŸ hareketleriyle ÅŸiddetli aÄŸrıya, ateÅŸ yükselmesine neden olur. Üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla çok karışır ve uzun süre antibiyotik tedavisi denenir. Ancak virüslere baÄŸlı olan tiroid bezi iltihaplarında bununla sonuç alınamaz. Tamamen farklı olan bir tedavi ÅŸekli ile hastanın aÄŸrısı ve ateÅŸi kolayca kontrol altına laınabilir. Bakterilerle oluÅŸanda ise genellikle tiroid bezinin içinde abseler oluÅŸabilir ve uygun doz ve sürede kullanılmayan antibiyotik tedavisi yetersiz gelebilir. Abse oluÅŸmuÅŸsa bunun cerrahi olarak boÅŸaltılması gerekebilir. Hastalığın seyri sırasında baÅŸlangıçta tiroid hormonları kanda yükselip zehirli guatr tablosu yapabilir. Sonraki 1.5-2 aylık dönemde hormonlar önce normale sonra normalin altına inip en sonunda düzelebilir.

Tiroid Ä°nce Ä°ÄŸne Aspirasyon Biyopsisi (TÄ°Ä°AB)

Genellikle adı nedeniyle korkulan ancak uygulaması kolay ve riski son derece düÅŸük olan bir iÅŸlemdir. 1 cm civarındaki nodüllere biyopsi yapmak, tüm dünyada kabul gören bir kuraldır. Ancak iyi yapılmış bir ultrasonla ve uzun süredir takip edilip deÄŸiÅŸiklik göstermeyen nodüllere, takibe devam etmek ÅŸartıyla biyopsi yapılmayabilir. Ultrason özellikleri nedeniyle çok daha küçük nodüllere de biyopsi yapmak gerekebilir. Hastaya cerrahi tedavi düÅŸünülse bile cerraha operasyon sırasında yol göstermesi açısından biyopsi yapılması uygun olur. Ultrason eÅŸliÄŸinde ince bir iÄŸnenin nodül içine sokularak enjektörle doku çekilerek cam yüzeye yayılması ve sitolojik olarak incelenmesi ÅŸeklinde uygulanır. Her bir nodülden 2-3 örnek alınması, tanı deÄŸerini arttırır. Çok aÄŸrılı bir iÅŸlem olmadığı için çoÄŸunlukla anestezi uygulamak gerekmez.

​

Paratiroid Bezi Hastalıkları

​

Paratiroid bezi, salgıladığı paratiroid hormonu ile vücuttaki kalsiyum ve fosfor  metabolizmasını ayarlayan organdır. Tiroid bezinin arka yüzünde saÄŸ ve solda 4 adettir. Bir ya da daha fazlasının aşırı çalışması sonucunda hiperparatiroidi denilen durum olur. En sık olarak  bezlerden birinde geliÅŸen ve fazla paratiroid hormonu salgılayan adenom ile oluÅŸur. Daha az oranda bezlerin bir ya da birkaçında diffüz büyüme olabilir. Nadir rastlanan bir neden de  bezin kanserleridir. Kan kalsiyum düzeyleri yükselir, fosfor düzeyi düÅŸer  ve kemik yoÄŸunluÄŸunda azalma olmaya baÅŸlar. Zamanında fark edilip tedavi edilmezse idrar yollarında taÅŸ oluÅŸumu ve kemik kırıklarına yol açabilir. Bazen kalsiyum düzeyleri hayatı tehdit edecek düzeylere kadar çıkabilir. Kan tetkikleri, boyun ultrasonu ve nükleer tıp yöntemleri ile tanı konulur. Tedavisi cerrahi olarak fazla çalışan dokuları çıkarmaktır.

​

Paratiroid bezinin az çalışması sonucunda hormon üretiminin azalması durumuna hipoparatiroidi denilir. Kan kalsiyum düzeyleri düÅŸer, fosfor düzeyi yükselir. Hastanın el, kol ve bacaklarında kasılmalar ve uyuÅŸmalar, kalp ritminde ciddi bozukluklar, mide barsak kasılmasına baÄŸlı aÄŸrılar olabilir. Kalsiyum ve d vitaminini yerine koymak yoluyla ilaçla tedavi edilir.

​

Gebelik ve Tiroid Hastalıkları

​

Öncelikle tiroid bezinin az ya da fazla çalışmasının, tedavi edilmiyorsa, gebeliÄŸin oluÅŸumunu engelleyebileceÄŸi, gebelik oluÅŸsa bile sürdürülemiyebileceÄŸi ya da bebekte bazı anomalilere yol açabileceÄŸi bilinmelidir. O nedenle tiroid bezinde fonksiyon bozukluÄŸu olduÄŸu bilinen kadınların, gebe kalmadan önceki son 3 ayda tiroid hormonlarının normal düzeylerde olduÄŸundan emin olarak gebeliklerini planlamaları çok önemlidir. Zehirli guatrı olan ve Radyoaktif Ä°yot Tedavisi almış olan kadınların sonraki en az 6 ay ama ortalama 1 yıl gebe kalmamaları önerilir. Ä°laç tedavisi alanların mümkünse gebeliklerini tedavinin bitimine kadar ertelemeleri uygun olur. Ancak bir nedenle hastalığın ilaçla tedavi edildiÄŸi dönemde gebe kalmış veya kalmak istiyorsa, ilaç kullanımının anne veya bebeÄŸe zararı olmayacak ÅŸekilde ayarlanıp gebeliÄŸe devam etmesi mümkündür. Tiroid bezinin az çalışması ve ilaç kullanılıyor olması durumunda tiroid hormonlarının normal sınırlarda olduÄŸundan emin olunarak gebe kalınmalıdır. Bebek anne karnındaki yaÅŸamının ilk yarısında tiroid hormon ihtiyacını anneden karşıladığı için annenin kullandığı ilaç dozunu arttırmak gerekir. Bu nedenle gebelik öÄŸrenilir öÄŸrenilmez tiroid hormonları ölçülür ve gerekli doz artışları yapılır. Her iki durum için de gebelik boyunca 4-6 haftada bir takip esastır. Bu takiplerin konunun uzmanları tarafından yapılması önem arz eder. Normalde gebelik süresince tiroid bezi büyür. EÄŸer gebede tiroid nodülü varsa bunun da paralele olarak büyüme ihtimali vardır. Ancak bu durum gebe kalınması için bir engel teÅŸkil etmez. Tiroid kanseri tanısı almış ve o ana kadar tedavisi baÅŸarılı olarak yürütülmüÅŸ bir kadının, Radyoaktif Ä°yot Tedavisi alma ihtimali yoksa, uygun takip ve tedavilerin sürdürülmesi ÅŸartı ile, gebe kalmasına izin verilebilir.

​

Dünyada bu konularda ileri gelen dernek veya kuruluÅŸların çok kapsamlı takip ve tedavi kılavuzları olmakla birlikte, baÅŸta tiroid kanserleri olmak üzere bazı tartışmalı tiroid ve paratiroid bezi hastalığı durumlarında, tedavi ve takip ÅŸekline, konuyla ilgili birkaç bölümün katılımıyla yapılacak tartışmalar sonucunda karar vermek daha uygun olmakta hatta bazen zorunluluk haline gelebilmektedir.

bottom of page